14 Şubat için özel bir yazı olsun istedim.Ve Bukowski'ye sözü devrediyorum..Sevgi(li)ler günümüz kutlu olsun:)
“Yaşamak güzel.” “Boş ver, her şey unutulur.”Sen hiçbirini duymayacaksın… Göz yaşlarından etrafı göremez hale geleceksin… Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin…
Hep ondan bahsetmek isteyeceksin…”Ölüme çare bulundu” ya da “Yarın kıyamet kopacakmış” deselerbaşını kaldırıp Ne dedin?” diye sormayacaksın…Yalnız kalmak isteyeceksin…Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak… İkisi de yetmeyecek…
Geçmişi düşüneceksin…Neredeyse dakika dakika…Ama kötüleri atlayarak…Onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin… Gittiğin yerlere gitmek… Bu sana hiç iyi gelmeyecek…Ama bile bile yapacaksın… Biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın… Aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin… Hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin….Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin… Herkesi ona benzetip…Kimseyi onun yerine koyamayacaksın…Hiçbir şey oyalamayacak seni…İlaçlara sığınacaksın… Birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan.Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren… Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek…
Boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin…Uyumak zor, uyanmak kolay olacak… Sabahı iple çekeceksin…Bazen de “Hiç güneş doğmasa” diyeceksin…Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler… Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin…Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin.
Nafile…Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek…Rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin… Her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin… Telefonun çalmasını bekleyeceksin… Aramayacağını bile bile…Her çaldığında yüreğin ağzına gelecek…Ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla… Yüreğin burkulacak…Canın yanacak…Bir daha sevmemeye yemin edeceksin… Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden…Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın…
Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret edeceksin… Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin…Onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek… Ama bir umut…Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu…Bu umut seni gitmekten alıkoyacak… Gel gitler içinde yaşayacaksın…Buna yaşamak denirse…
Razı mısın bütün bunlara? Hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye? O halde aşık olabilirsin …
Charles Bukowski
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder