31 Ekim 2010 Pazar

Saatleri Geri Almışız:)!




İnsan güne bir sıfır yenik nasıl başlayabilir?yoksa aptal mı desem??

Sıkıntı büyük her sabah yüzellibin defa o çirkin çalan çalar saatimin zırıltısıyla güne merhaba demeye çalışıyorum.

Bugün de haftalardır yatmış,fakat aynı zamanda yumurta kapıya dayanınca sabah erken kalkıp ders çalışma azmi gösteren
örnek öğrenci ruhaliyesindeyim.

Gece saatimi kurdum sabah kalkmak üzere.Fakat sabah resmen salaklaştım.Olay sistematiğimiz şöyleydi:)
Dünyadan bir haber masum çocuğumuz saatlerin bir saat geri alındığından bir haber olduğu için şaşkınlaşmıştı.Kol saati 10 buçuğu gösterirken cep telefonları
ve ipod u 9 buçuğu gösteriyordu.

Yılmadı bir sıkıntı olduğunun ayırdımındaydı.Bilgisayarını açtı bilgisayar saati de 9 buçuk diyordu.İnanmadı.Kanında
türk kanı dolaşan çılgın gencimiz bir de cnnturk sayfasını açtı lakin haberlere bakmadı saatleydi derdi.

Saate baktı saat 9 bucuk diyordu.Çıldırmak üzereydi.saatin 9 buçuk olma ihtimali tırmanışa geçmişti.

veee iki saatlik debelenme sonucu hala gazete başlıklarına bakmayı akıl edemeyen caanım yavrumuz annesini aradı.
Evet Sabiha hoca gerçeği yüzüne çarpmıştı!

Saat tam 11 buçuktu..

Güne böyle şaşkın başladım işte..Şuan kendime bu şaşkınlığın üzerine adalarda güzel bir kahvaltı keyfi sunuyorum.Herkese iyi pazarlar..

Sev,duy,hisset ve keyif al..

30 Ekim 2010 Cumartesi

Vizelenmeyen Kalmasın!


Gene o menem günlerin göbeğindeyiz!Evet öğrenci milletinin en lanet ettiği,en çok aktivite yaratabildiği,oyalanmak
adına tüm yaratıcı hücrelerinin aktif hale geçtiği o hazin döneme yine geldik.

Halbuki henüz yazdı.Eskişehir'de bambaşka harika bir yazdı belki de.Ben hiç yaz okuluna kalmadım cümlesini
hayatımdan tamamıyla silmiştim.Evet yaz okulu vardı ama eğlence de vardı.
Ramazan bu sene yaza denk gelmişti..Bizde yaz okuluna..

Oruç tutan tutmayan herkes süper keyifli sahurlar yapıyorduk.Ezan okunana dek otup,ezanda yatar sabah abartmadan
vakitlice kalkar eşşekler gibi koştururduk.Çünkü hazırladığımız bir turumuz vardı.

Evet yaz başında sebze halini bilmezken yaz ortasında bi kasa soğan alıcaz diye lastiği bile patlatmıştık.
Çanakkale'ye süper bir yolculuk yapmış çılgınca anılar edinmiştik.

Her gece hallerde nargile keyfi yaparken yurtdışı hayalleri kurmuştuk.

Yaz sonu gelirken gidelim gitmeyelim muallağında yurtdışı hazırlığı yapar olmuştuk.

Kendi doğumgünümü Türkiye'ye bilmem kaç kilometre uzakta belki de ilk ve son kez Petersburg'da iki türk kızı kutlamıştık.

Herşey harikaydı.Hepimiz mutluyduk..

Düğünlere gidildi okula gelindi,maraz oldu gün battı derken vizelere çattık.

İşte o hazin günlerimizin göbeğine böyle geldik.

Tüm öğrenci milletinin vizelenme günleri hayırlara vesile olsun.FF veren hocanın bilgisayarı çöksün!Amin:)

28 Ekim 2010 Perşembe

Ben Bir Mülteciyim..

Satırlarımı mülteci hayatımın ana locası olan daire 8 den klavyeye dökmekteyim.

Efendim son birsürü zamandır resmen mülteciler gibiyim.HAngi eşyam nerde benim evim nere yatağım rahat mı,içim ferah mı
bu ve benzeri sorulara cevap vermem oldukça güç.

Bizim kızlar 8 numarayı sanırım 3 kişi için tuttular ama o zmana hayatlarında mel faktörü yoktu.Şuan o faktör fazlasıyla
içerlerinde olduğundan dört kişi yaşıyoruz.

Şimdi anlıyorum göçebeleri.Zorluklarını yaşam savaşlarını..

Burda fazlaca bir yağmur var,Hande'min gelmesi tüm Türkiye'yi sevince boğdu,velhasılı nur yağıyor:)

Güne uzun zamandır başlamadığım kadar güzel başladım.Bugüne yazacak mööm bir olay henüz gerçekleşmedi.Bu yüzden zırvalıyor olmamı hoş görün.

Artık evime geçip bi temizlik yapayım..

Cumartesi tadında bir perşembe günü olsun dilerim..

P.S:En sevdiğim gün Cumartesi olduğundan böyle bir dilekte bulundum.bilginize:)

26 Ekim 2010 Salı

146,Yonja,Mirc ve Daha Fazlası..


Bugün yine bir kaç yere gidip geldim.Gittiğim yerlerden birinde beklerken dial up bağlantı sesi çalındı kulağıma

bir anda eski günler geldi aklıma.:)

Henüz 9 yaşımda falandım sanırım ilk okulda disketle çalışan bilgisayarlar vardı.Bilgisayar dersinde kulakları çınlasın
fatoş abla disketleri dağıtırdı bizde oyun oynardık.

Teknoloji o kadardı tabi,yanlış hatırlamıyorsam windows 95 ler den öyle heryerde de yoktu.

Sonrasında artık her bilgisayar yavaş yavaş windows95 e geçiş yapmaya başladı.Ardından da windows 98 falan çıkmıştı.
O zaman insan oğlu yada türk oğlu demek daha doğru belki de internetle yeni tanışmaya başlamıştı.
Hani şimdi programları yüklediğimizde güncelleme falan yapıyoruz o zaman internet lüks olduğundan böyle bir ikon falan
da yoktu programlarda..

Sonra çevirmeli ağ bağlantısı yaygınlaşmaya başlamıştı.Hatta internet paketleri vardı.Superonline ı net hatırlıyorum
biz ondan kullanıyorduk.Kredili kullanınca süre azalıyor..Hatta abim kızmasın ne ara bitirdim diye azıcık azıcık bakıp çıkardım:)

O sıralar ben de yeni yeni bilgisayarla el sıkışıyorum tabi.Kenarlara not alıyordum girdiğim çocuk sitelerini:)

145 bi de 146 bağlantıları vardı.145 daha pahalı 146 ona nazaren daha ucuz..Lakin ikisinde de ayrı bir telefon hattı
olmadığından ev telefonu meşgul çalardı.Annem de bi kapatın telefonla konuşucam diye seslenirdi içerden.Yada küt diye
kaldırırdı ahizeyi bizim internet kopuverirdi.

Tabii o dönem de de chat çılgınlığı alıp gitmeye henüz başlamıştı.Mirc vardı hani.Rumuz edinip bağlanır elin
oğluyla yada kızıyla piskopatıyla kazıyla sohbet edilirdi.Hitti o zamanlar mirc sonra da icq gelmişti.

daha tanıdık isimlerle buluşturmuştu halkımızı.En azından tanımadıklarını eklemeyince olup biterdi.

Sosyal paylaşımda da yol kat etmeye başlamıştık.İlk sosyal ağımız "yonja" olmuştu.Yonjan var mı? sorusuna hyr demek
ayıplanma mevzuu olmaya yeni başlıyordu.Kim bilebilirdi ki facebook olacak günün birinde sonra twitter,likedln falan
kasıp kavuracak online hayatı..

ee cep telefonlarına değinmeden geçmeyeyim;
Efendim o zaman sony ericsson aynı çatı altında birleşmemişti henüz.Sadece ericsson olan firma A1018 modelini çıkarmıştı
hatta o telefon değildi anteniyle radar istasyonu gibi heybetli birşeydi.Birde o cüssesini şirinleştirmk için tuştakımı
kısmını renkli kapaklarla süslemişlerdi.Aman yarabbi ne şirin şeydi o öyle!

sonra da laptoplar çıkınca sevgili dünya şoka girdi.
-"abii bi bilgisayar gördüm heryere götürebiliosun?"

evet şimdi o bilgisayardan elin zengin bebesine okulda hediye ediyorlar naaber..hatta öyle ucuzlattılar ki
ekmek yanında verecekler..

İlerde de bizim çocuklar bu teknolojiden bu şekilde bahsedecekler sanırım:)
Hayat işte..
Daha teknolojik bir geleceğe diyorum..

24 Ekim 2010 Pazar

Ne Facebook'muş Yahu


Bu Cuma okulumuz konferansın dibine dibine vurmuştu gene.bizde yga konferansı mı Turkcell microsoft kumpanyası mı die düşünüp microsoft a gitmeye niyet ettik.Hata etmişiz.

Gözü kör olsun bu facebook un koskoca microsoft bile işi gücübırakıp facebook msn entegrasyonu üstünde gereksiz yoğunlaşmış.

Yok efendim msnden facebook durumu görülebiliyormuş.Msn den facebook chat e yazışılabiliniyormuş.Falan filan dinliyoruz azimle.Hani bağlayacak bir yerden diyoruz.

Ne bağlaması dinledikçe hüzünleniyoruz.Soğuk sular çarpıyor yüzümüze.Bir de konuyla alakalı soru sorup hediye olarak orjinal windows7 verdi ya yıkıldık.

Son olarak biz çıkarken bir video gösteriyordu;nikah kıyılıyor damat kızı öpmeden facebookta ilişki durumunu evli olarak değiştirmek için izin istiyor.

yazık dedim çok yazık..Face i bu denli ii kullansak ne olur kullanmasak ne olur.

Bu jenerasyonu işe alırlarken facebook seviyeniz diye bir kriter koyarlarsa hiç şaşırmam artık.


Son sözüm mü melis eryılmaz bunu beğenmedi:P

18 Ekim 2010 Pazartesi

Piiz'e İkinci Çıkarma..


Piiz'i hemen hemen alternatif rock seven bir çok insan tanıyor sanırım.Özellikle de Eskişehir'de yaşayan genç-yaşlı herkes mutlaka
ismini duymuştur diye düşünüyorum.

Eskişehir'i kazandığım ilk senemde gitme fırsatı bulamamış erteledikçe ertelemiştim.Geçen sene sonbahar'da ilk kez
teşrif ettiğim piiz konserinde de çok sağlıklı bir günüme denk getirememiş olmamız sebebiyle erkenden kalkmıştık.Lakin
ertesi günü zehirlendiğim için bir şişe serumu cefa içinde yemiştim yeşil odada.

Ve o hazin piiz açılışımdan bu yana bir daha gitme fırsatı da bulamamıştım.

Dün için 4 kişilik bomba planımız piiz konseriydi.Dört dedik katlaya katlaya gittik.Meğer herkeslerin piizi gelmiş.

Gece içersinde on kişiye tamamladığımız sayımızla konser alanına ilk gidipde en boktan yere serilmiş olmamızın farkındalığı ile yol geçen hanının dürtülen onlusu olarak elin oğlunun/kızının nikotin krizi yada çiş baskısı yüzünden gidip gelmeleri
bizi o ayak altında piç etmişti.tam şarkıya kaptırıp gidiyoruz zırt diye adamın biri itekliyor falan..Neyse biz bu itiş kakış içinde debelenirken piiz sahnede döktürüyordu.

Dökülenler hep aynı ya işte sorun bu galiba.Anacım bi grup hiç mi değişemez bir yılda.Değişmek ha şöyle bi kenarda dursun en sevdiğim bir kaç şarkısını da repartuarından çıkarmış olması beni yıktı.Belki hala repartuardadır da, biz 3 te
bataryalarımızı sıfırladığımızdan olay mahallini terk ettik.Eğer bahsetmeye çalıştığım şarkılar hala reparturda var ise o şarkılar önlere alınmalı, bu genç nesil onlara aşikar ahmet abi:)

Neyse efendim neticede şarkıların çoğunda pilli bebek gibi ileri geri hafif sonbahar yaprağı modunda takılmış olsam da en sevdiklerimle birlikte olmamdan olsa gerek dün gecem çok keyifliydi.Eskişehir gencinin 23:30 a kadar ücretsiz girişiyle en çekici etkinliğinde hala ilk sırada olan piiz ,içip içip farkında mısın yokluğumun diye böğürebileceğimiz en güzel bişidir.ilgilenen veya merak edenlere,merak edip gitmeyenlere,gitmek isteyip de fırsat bulamayanlara,fırsat bulup insan bulamayanlara en tavsiye edeceğim güzel pazar gecesi organizasyonudur.Kimse yoksa biz geliriz sizinle:)

Ayrıca ek yapmadan edemiciim piizde sarhoş olanlar bir başka güzel oluyorlar:)
Çeneye vuruyor piiz:)

Çenesi düşük sarhoşları gerçekten çok seviyorum.;)

16 Ekim 2010 Cumartesi

Mungan'dan Bazı Bazı..


Şiir okumak ayrı bir kültür zannımca.Herkes şiirde tat bulamaz.
Şiirle az çok ilgili olan herkes biliyordur herhalde Murathan Mungan'ı.Bilmediğini düşünenler bile Mungan'ı olmasa mektubun şarkısındaki dizeleriyle
çok da iyi biliyor aslında.Derya'sına yazdığı şiiri Yeni Türkü ekibi harika bir tınıya sokmuş..
Mungan'ı takip ederdim lakin bu şiirin hikayesinden sonra bana daha da ilginç gelmeye başlamıştı orjinal şair,ve
ben tüm şiirlerini didik didik etmeye başladım.
Şiirlerindeki o düşük ve eksik cümlelerin verdiği tadı başka hiç bir şairde bulamadım ve bulamıyorum da nedense.O cümleler hep bir eksik,
sanki tam söylese büyüsü kaçacakmış gibi..Cümleler aralarında flört ediyor.Bir arada olmamanın verdiği çekicilik,
o gelgitli ruh hali,sessiz yağmurlar düşmesi hecelerin arasına..
Çok sevdiğim ve bir çoklarının belki de bilmediği bir şiiri var ki o şiiri paylaşmak isterim.

bazı gecelerin sabahı yoktur
yalnızca karanlık olarak kalırlar

bazı ayrılıkların dönüşü olmaz
giden gider
borçlarıyla yaşar kalanlar

geleceği yoktur bazı kalplerin
aşk uğramaz onlara bir daha
tek bir hatırayla yaşlanırlar

bazı pişmanlıklar uzun sürer
zamana yayılırlar

kendinden kaçanlara
saklanacak yer kalmaz dünyada
gün gelir kendileriyle tanışırlar
asıl yalnızlık o zaman başlar
hayata geç kalmıştır kendine geç kalan
şairin dediği gibi
bir daha yaşamak zorunda kalır
geçmişi anlamayan

bazı geceler
bazı insanlar
bazı yerlerde
sahiden karşılaşırlar
bazı insanlar bazı aşklar bazı şarkılar
bu yüzden unutulmazlar
bazı hayatlar hayal tutmazlar
bu yüzden
bazı bazı bazı
çabuk yaşayıp
ansızın kaybolmalar
bazı bazı bazı

Murathan Mungan / Elli Parça isimli kitabından...



başka söze gerek var mı?

10 Ekim 2010 Pazar

Çok Yakında Yeniden..:)

Okul başladı..Ben sopa yemiş eşşekler gibi yine başladım koşmaya.Hayatımdan ayıkladıklarım ve yanımda kalmasını istediklerim
şeklinde bir detoksla başladım yeni güz dönemine fakat gene de yoğunluk hat safhada..
Bir sürü plan var çok zaman yok.Ya okula ne demeli??

Ben böyle dert görmedim vallahi!Tüm hocalar anlaşmış gibi nefes aldırmadan ödev veriyorlar.Bir de bunları sunma kısmı var
bu sebeple artık internete bile giremiyorum.

Gündemi takip edemiyorum.Velhasılı kelam yazacak birşey de olmuyor bu hengamede.

Yarın başlangıç olacak,dönem planımı yapıp düzenli hayata geçiş yapacağım.Ve düzenli blog yazılarıma devam edeceğim.

Bekleyin dönücem;)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...