25 Haziran 2010 Cuma

Yaz Okulu Karmaşası..

Eskişehir Osmangazi üniversitesi'nde bu sene 3. yılıma giriyorum lakin gelip görün ki bizim fakültenin(fen edebiyat)
sekreterinin bir gün olsun bir öğrenciye yardımcı olduğuna şahit olamadım.kendisi bütün gün menemen testisi gibi bilgisayar başında oturup
chat yapmaktan sıkıldığı anlarda hapur hupur bir şeyler yer ve sıkıldığında da o güzide odasının kapısını kilitleyip
çok çalışmış gibi yorgunluk sigarası yakar.
Yaz okulu için ücret yatırdık bakalım üstten alınca nasıl olcak merakıyla..ama her kafadan bi ses tabi..biz ilk kez yaz okulu alıyoruz ya millet saf halimizle makara yapıyor adeta.nasıl hesaplanıyor
sorusuna ruh hallerine göre çarpımlar toplamlar yapıveriyorlar..kısaca iş git gide arap saçı oldu.
dedim iyisimi okula çıkayım.gittim okula sevgili sekreterimizden hala umutluydum o anlarda,dedim ki yaz okulu ücreti hesaplayabilir miyiz?
her zaman ki gibi msn gülü sekreter sevimli bir çizgi film karakterini profil fotosu seçmiş biriyle chat yapıyordu.sorumla şööyle ağırdan bi kafa çevirdi.ve "ben onu
hesaplayamam git bi hocaya hesaplasın" dedi.ben ısrarcıyım tabi.hocalar niye uğraşsın o da size yollayacak dedim.chat sayfasına çarpıyı bastı, tabi
bana mı yoksA SEVİMLİ ayıcık fotosu olan chat arkadaşına mı kızarak bu hamleyi yaptı bilemiyorum,bu sefer döndü bana hafif öne eğildi arada masa olmasa
pike gibi uçacak üstüme belli yani,"git aşağıdaki panoda asılı hesapla" dedi.hey yarabbim ,ey allahın güzel kulu
onu oraya babam asmadı ya.o yazıları asan insan sen olduğuna göre neden bana ben hesaplayamam diyorsun.bu caanım devlet sana tüm gün chat yap diye mi
maaş veriyor??
haspamın keyfi kaçtı bir kere..ben indim panolara o da sigara molasına.efkardumanını tüttürmeye..her zaman ki gibi güzide sekreter açıklamayı açıklamayan bir yazı
asılmış.son çare çıktım dekanlığa dekan yardımcısına soruverdim.çok acıklı yardım istedim demekki,hoca hemen hesapladı ve söyledi.ben homer simpson gibi
karnımdan çıkar giibi bir mırıltıyla söylene söylene indim merdivenleri.kantinden çıkıcam.baktım bizim menemen sepeti sigara içiyor hala.beni gördü o patlican moru kafasını
hızla çevirdi..sanırım benim kendisine ayılıp bayıldığımı sanıyor:D
sana son sözüm:Allah sana çalışma vicdanı versin de öyle kırkağaç kavunu gibi
oturma..

20 Haziran 2010 Pazar

össye; çüşş to çüşş

hayrettlerr hayretler üstüne sayın seyirciler.öss gene iki gol attı zavallı türk gencine.dahası maç devam ediyor boynu bükük türk
gencini sınav strsi maratonunda daha kocaman bir 8 gün bekliyor.eyvahlar olsun!reha amca sen soruyordun ya acı var mı acı diye
yok amcacım ne acı kaldı ne stres.türk genci tükendi billahi!
Göya sistem düzenleniyor hedef daha iyi bir sistemde nitelikli öğrenci seçmek.ama nerdee??türk genci manyaklaştı sınava girmekten
hani öyle bir hal aldı ki durum bir sene sınava girmeyen alerji olacak.

bu arada tabi sosyal hayata da değinelim.bizim memo diyor ki artık Yalova'yı hometown statüsünden silmek istiyorum melo:D gülüyorum ama haklı galiba.
zaten dışarı çıkınca bakıyorum insanlardan kaçan ve kırtasiye reyonlarına sığınan gençlik kol geziyor.yok annem korkma biz zarar vermeyiz diyesim geliyor vallahi.

neyse geri dönersem ana temaya,öss ye girdik diyelim zaten ilkinde genelde istenen olmuyor ikinciye kalıyoruz.yani ilki deneme turu.ikinci de artık sevgili öss nereyi
nasip gördüyse orada açıyoruz gözlerimizi bkz:istastistik okuyorum.
okula girmek mevzu ama allahtan okumasına okunuyor kör-topal..çıktık diyelim iş yok neden yükseğin yok.hadii ales e gir.hedef yüksek se toefl fln.
hadi sonra yine gir bişilere..



olmadı kpss hadi kesmedi kpds arkadaş ne zaman bitcek bu dava??noluyo peki,türk genci yalama oluyor başka ne olacak!

olay bu da değil.benim can kardeşim bugün girdi lys ye(ad başkada olabilir bilmiyorum bilmekte istemiyorum doğrusu).dün gece stresten
çocuk kendini şaşırdı.sabah gittik okulun bahçesine.anneler babalar daha bi evhamlı zaten.çocuklar kurban onlar çoban.böle avam bir tablo.
okunmuş şekerler,pirinçler yutuldu.hoş öle bişi ki bu sınav evdeki tüm bakliyatı okutup yedirsen sökmez ama işte bi umut yine de..

2 saat sürdü.çıkmaya başladılar.çıkan moronlaşmış.sorular nasılsa artık!hepsi sudan çıkmış capon balıkları gibi.saf saf bakıyolar.
beyinleri turşu olmuş..

seneye kesin değişir bu sistem.bakalım bu sefer ne deneyecekler?Tüm türk ulusu merakla bekliyoruz.tüm üniversite adaylarına allahtan sabır diliyorum.
sabreden derviş muradına eremiş...yerse;)

16 Haziran 2010 Çarşamba

hadi gülümse;)


Bu sene hiiç uğurlu gelmedi azizim.Benim sağlam bildiklerim hep kofladı.Dün yine hastanede geçti gün.İşte tam bu noktada
çıldırıveriyorum.Çünkü sevgili doktorlarımız diyorlar ya karşı komşu ayşe teyze doktor sanki.E kusura bakmayın da
o ayşe teyze profesörlük taslasa haktır.Yahu biz 6 aydır gidip geliyoruz doktora doktorumuz taş devrinden fırlamış bir
fred modeli adeta.Annem kendisine moloztaş adını koydu.vala ne yalan söyliyim cuk diye de oturdu.bi kere hocanın ağzından
laf almak deveye hendek atlatmaktan zor.
hastayız merak ettiklerimz var haliyle.Annem soruyor;doktor bey tuz yiyebilir miyim artık?"tuz yiyip napcaksın",doktr bey
acı yiyebilir miyim?,"yiyebiliyosan ye.",peki güneş yasak dimi güneşlenemem? "güneşlenip napcaksın gir denize yüz.",ama kolumu çok
rahat hareket ettiremiyorum henüz,"o zmaan fiziktedaviye git", biz dut yemiş bülbül gibi aynen kalkıp çıktık odadan.Neticede hoca fikir vermiyo
bide abes olmasa dövecek bizi soru soruyoruz diye.gayet kel aynak mod şaşkaloz hallerde döndük yalovamıza..

şaka bi yana işleri zor tabii ama birazcık daha açıklayıcı olsalar en güzel olur dimi..

15 Haziran 2010 Salı

Zaman Değirmeni


Arkadaşlarımla eskiden hadi der 15 dakika sonra buluşuverirdik.Sonra öss derdi oldu.bi kaç gün sonra buluşur olduk.
Şimdi üniversiteyi yarıladık ve aylara böler olduk görüşmelerimizi.Hepimiz birşeyler peşindeyiz.bazımız
okul peşinde,birileri iş peşinde..henüz yirmibir olmamın yanında sanırım geleceğe dair bi yaklaşım içersine çoktan girdim.
binbir koşmaca içindeyim şimdiden..öyle ki bazen kendime bile vakit ayıramıyorum..Ama bir de şu kısmı var galiba her gün
yataktan ,olmak istediğim yere bir adım daha yaklaşmış olarak kalkıyorum.Hergün biraz daha çabalıyorum..Bazen büyük
hatalar yapıyorum.O zman değerlerimi anlıyorum.Neyin nerde olduğunu kimin kimde ve nasıl durduğunu o hata anlarında anlıyorum.
Birileri doğuyor,arkadaşlarım nişanlanıyor,hastalıklar kapımızı inceden çıtlatıyor,bazen mutluluktan sarhoş olup,bazen
hissizlikten katlanmış oluyorum bir rafa..garip olan iyi ile kötüyü hiç olmadık zamanlarda anlıyorum.Sonrası yine bilindik..
Zaman akıp giderken ben kayığımı bi beden daha büyütmeye çalışıyorum..

9 Haziran 2010 Çarşamba

Rakıcı;Şerefe Dostum;)


Eveet bunun tam zamanı sanırım.Şimdi Geçeyim RAKICI'yla gelen namımıza.Eylül ayı,çok kararlı bir şekilde
düştüm yola.Hedef AIESEC Eskişehir şubesi.Atılımı gerçekleştirdim.ufak alıştırma turları falan.Sonra dendi ki
ATEMKO(AIESEC Eğitim ve motivasyon kongresi)var.HErkes anlatıyo çok harika oluyo mükemmel falan.Tabi insan ister istmez
bunlarda abartıyo canım cümlesni kuruyor.Tabi bu ultra eğlenceli olduğu vaad edilen kongreye gitme kararı aldım.İşin
daha garibi normalda yakın bir insan olmadan asla yabancı ortama girmem.Ama o dönem başka da sebepler olduğundan benim
keçi inadım tuttu ve gözümü karartıp gitmeye karar verdim.Herkes yeniydi aslında.Ne nedir çoğumuz çok net bilmiyoruz.
Bir otobüs yerinde duramayan Eses genci koyulduk yola.Ben Res'le oturuyorum.Antalya'ya kadar uyuyarak uyanarak gittik.İndik
sabahın köründe.Otel süper.Herkes full motive.İyi hoş dedim ilk gün bunlar ondan böle heyecanlı herhalde.Neyse gün ilerliyo
dinlendik konferanslar falan..Yorucu cidden.Saatlerce süren bazen ay yeter diye bağırasımız geldiği ama totalde keyifli
uzunn uzunnn konferanslar.İşin garibi biz bu yoğunlukta acayip eyleniyoruz.Tunak tunaktun şarkısıyla çok
garip ama feci eğlenceli bir dans yapıyoruz.Hadi kahve molası falan.AKşamlar da durmuyor tabi.AIESECer uyumaz modelini
o zaman yeni öğreniyoruz.Feci eğlence bir okadar eğitim.Akşam diskoda sabahlara kadar falan geçti gitti 3 gün.Son gece
gala gecesi var.Herkes şıkır şıkır giyinmiş.Enfes bir zarafet söz konusu.Hani gören cidden bi filmin galası zanneder.
Hatta odalardan limuznler alsa tam olacak o derece:)
İndik gala salonuna.Masaya oturduk.Biz yönetim kurulunun masasındayız iki newie olarak merve ve ben.Ne alırdınız sorusu geliyor.
Bocalıyorum tabi şimdi hanımlık olsun diye şarap almak var.ama canımda rakı istiyor.karşımızda da çağrıyla coşkun türküler şarkılar
oohh tam havalarında ikisi de atıldı rakı diye.Dedim bende rakı alayım.Başladık içmeye.burdan çok içtiğime dair bir anlam çıkarılmasın.
Çok içmedim çünkü.Gece güzel devam ediyo falan.Arka masada da İsmail diye bi arkadaş var.NAsıl sevimli.O da yeni o zamanlar.
Sakin sakin rakısını içiyor falan.Bu arada benim rakı sıcak mıydı.sulu muydu hatırlamıyorum da böyle bir bahaneyle
İsmailin rakıya da ortak oldum:).Süper bi gecenin ardından son güne start verdik.Sugar diye bir zarf var.herkesin adına ayrı ayrı.(ah
o zarfları natcoda biz hazırladık bilirim onun meşakatini çok ulvi bir görev kesinlikle)bu zarflara istediğin kişilere notlar yazıp atıyorsun.
Herkes otobüste yada evinde okuyor.Otobüste açtım zarfımı İsmailden bir not:) Notta beni RAKICI olarak benimsemiş:)
O günden beri de bi rakıcı isot bi rakıcı melis yani..İyi ki tanıdım rakıcı seni:) Cuma günü hotta tokuşturmak üzere rakıları:)
Ayrıcaa umarım bir gün tüm AIESEC ailesi olarak Asmalı mescidde ki RAKICI'da anarız bugünleri.İsot'uma saygılar sevgiler:)Şerefe o zaman;)

8 Haziran 2010 Salı

Ah bu ben kendimi nerelere vursam??çekilsem sahillere hayaller mi kursam?



Aslında bugün Sevgili RAKICI'ma hitafen bir yazı yazacaktım.Lakin bu yzıyı daha keyifli bir zamanda
Rakıcı'ya uygun bir güzellikte yazamak istediğimden son günlerdeki sinir kotamı fazlasıyla geçtiğimden bahsetmek istedim..
Olay şu ki bir süredir ciddi anlamda gerginim.Her ne kadar gerginliğimi gülümsememle örtüp safiye modunda takılsam da kendimi frenlemekten sanırım patlattım frenlerimi.
Aslında düşününce insanların o güzide zekaları da beni tilt ediyor.Hiç haklarını yemiyim çünkü herkes güneş çarpmış
gibi dolanıyor.Bende yüksek gerilim hattı gibi olunca işte şekil 1-A da olduğu gibi olaylar arap saçı.
Aslında kızdığım sadece iki şey var.Birincisi insanlara bilmişlik etmeyi sevmem hele ki bana bilmişlik edilmesi
beni ciddi anlamda delirtir.Gel gelelim bugün süper bir konuşma yaptım bir arkadaşla.kurduğu cümle eksiksiz fazlasız
şuydu "melis bana bunları öğretme"şimdi güzel insan, biz seninle sohbet ederken sen bana şakadanak yırtık dondan
fırlar gibi bu cümleyi sarf edersen ben delirmiyim de ne yapayım bana bunu söylermisin?Bir de bu kişi ki
bana bu şekilde itham etmemesi hatta benim hatalarımı örtmesi gereken en kilit insansa?!..Daha ne diyim ben.Aslında
insanlara susarak cevap veririm de işte gerilimim çok olunca dilimde yerinde durmuyor.Ben cevap verince haliyle bu arkadaşında
sinir debisi daha da depreşerek atağa kalkıyor ikinci cümle geliyor "melis sen iyi misin?" buna burdan cevap yazayım.
Yok canım iyi idim ama sayende oldum yüksek gerilim hattı!çünkü iki cümlenle beni hasta ettin.
Tabii gene alttan alan ben oldum.Bu da bir ben klasiğidir.Tokat gibi inen cinnet cümlelerinin üstüne içilen
bir bardak kızılcık şerbeti.Ohhh afiyet bal şeker olsun melise.:)
yazarken bile gülüyorum artık.Nasıl bir deli olduysam..
Şimdi gelelim ikinci mevzumuza.Bunun yorumu da dostlara kalmış.Şimdi sahneyi kuruyorum.Güzel bir gün.Herşey güzel
siz gayet keyiflisiniz herkesle aranız olması gerektiği gibi.Dargınlık küskünlük baş harfen bile sahnede yok.
Gayet trilalaylii modunda yürüyüş yaparken arkadaşınızı görüyorsunuz.haliyle normal bir vatandaş iyi bir arkadaş olarak
selam veriyorsunuz ama karşı taraf tavuğuna kışt demişsiniz gibi algılıyor olsa gerek beş karış, sizin o çok bayıldığınız
suratıyla, yarım ağız cümle kuruyor.Birinci durumda;belki bir şeye üzülmüştür dersin,ikinci de belki keyfi yoktur dersin.Ama
üçüncüsü de olursa itinayla o vatandaştan uzak durursun.Ki eğer bu kişi birde üstüne üstlük sırf kendi çıkarlarına
ver coşkuyu yapmak için size günü birinde,aslında eskiden hiç bir ortak aktiviteye çağırmıyorken,sizi bir yerlere çağırıyorsa
iştee o zaman tabanları yağlar ve kaçarsınız.Çünkü o saatten sonra ham yapar bu arkadaşınız sizi.:)
cin olmadan adam çarpmayalım çarpanları da uyaralım arkadaşlar...:)

içimdeki fotoğrafçı uyanıverdi..



Bugün daha doğrusu dün den beri içimdeki fotoğrafçı aşka geldi.Küçük bir kaçamak yaptık.Güzel de oldu.
Ben doya doya olmasa da uzun süredir edindiğim hamlığı azıcık üstümden attım deklanşörümle.Bir sürü güzel foto var şuan
masaüstümde bir birini bir diğerini koyuyorum masaüstüme.Sol tarafta gördüğünüz de en beğendiklerimden..:)
aslında fotoğrafın işlenmesi en güzel ve en zevkli kısım bence.Umarım troy'da bir sürü güzel fotoğraf birikimim olacak.
Ayrıca yarında bambaşka bir deneyime imza atıyorum.Şöyle ki;Eskişehir'de sokak festivali düzenleniyor yarın.Bir kaç arkadaş
ve ben fotoğraf çekeceğiz bu festivalde..Bakalım çok zevkli birşey olacağını umuyorum:)Kısa oldu ama öz oldu :)

7 Haziran 2010 Pazartesi

estarabim estarabim sağdan soldan estarabim


saat kaç oldu ben hala işin gırgırındayım.Yarın programlama sınavım olması beni hiç mi hiç enteres etmiyor bu gece.
nedense gene içimdeki neşeli panda ayaklandı.tamı tamına 3 konu başlığım babalar gibi yanı başımda bana bakıyor,
bende yan yan kesiyorum hepsi bu.
hayatımda bu sıralar herşey fazla yolunda.. hergün geleceğime iki üç adım daha yakından el
sallıyorum.c.tesi günü üstün sinir durumu hallerinde gözümü sevgili mor çatım pınarların evinde açtım.öncesinde sıkı bir
yazılım uzmanlığı kursu araştırması yapmış olduğumdan hem birşeylere göz atıyor hmde aklımdan kurs fln die bir dizi fikir
geçiriyordum ki telefon çaldı.şaka gibi ama arayan eskişehirdeki bir yazılım okulu.%50 indirim kazanmışım.Sevindim
mutlu oldum.çok çok iyi bir payanda çünkü.yarın bunun için görüşmem var.hayırlısı olsun diyorum.Bununla birlikte
liderlik aşkıma yeni ateşlerle saldırıyorum allah allah nidalarıyla.YGA akademi'ye önceden
başvurumu yapmıştım zaten.Şimdi de liderlik zirvesi başvuruları açıldı.Ona da haydi bakalım diyerek bir atılım yapmış
bulunuyorum.bununla beraber bir iki planım daha var tabii..:)
ufak bir ipucu gerekli ise o da seneye co-pilotlukla yarış hayatıma start vermek için arge çalışmaları sürdürüyor olmam.

Herşey bir yana bir de benim için süüper bir önem taşıyan Troy tour a da ocp seçildim.Bu sebeple derin araştırma
geliştirme olaylarındayım.bugün de abimin albayı ile de sıkı bağlantılar kurdum:) saolsun sabahattin albayım (abimin
albayı benimde albayım olur herhalde 10 dakikalık telefon görüşmesi süresince ne diyeceğimi kestiremediğimden siz demiş
olsam da..)bize bir sürü güzel yer fikri sundu.hepsini bir bir değerlendirip kendisiyle fikir alışverişinde bulunacağım tabi..

saat aldı gidiyor bu gece.akreple yelkovan gaza geldi sanırım.Eee benimde yatma vaktim geldi.Yarın erkenden uyanıp
üç konuyu şifa niyetine aç karnına okumam farz oldu.iyi geceler Eskişehir ve iyi geceler abicim ve size de iyi geceler neşeli pandalar:)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...