Elif Şafak'ın Firarperesti'nin sonuna geldim.Kitap hakkında düşüncelerimi paylaşmak istedim.
Daha evvelden köşe yazılarından derleme bir kitap okumamıştım.Benim için bir ilk oldu.Ama nedense çok ayrı bir tat aldım okurken.Özellikle bu kitapta ilgilimi çeken şu oldu,köşe yazılarının
sıralamasında çok güzel yumuşak geçişlerle beslenmişti kitap.Mesela aşka dair bir yazının hemen ardından anidengündemden beslenerek yazılmış bir yazıya geçmek yerine aşk'adair,alışkanlıklara dair,hayata dair şeklinde yumuşak geçişler keyifle okumamdaki büyük bir etmendi.
Şimdi hangi tarz bi yazı okuyacağım şeklinde,aralarında uçurumlar olan konulara daldan dala atlamayarak okuyucuyu bocalatmaması bence çok başarılıydı.
Bu köşe yazıları derlemesi olarak okuduğum ilk kitap belki fakat Elif Şafak'ın okuduğum üçüncü kitabıydı.
Bundan evvel Aşk'ı ve Araf ı okumuştum.
Aşk'ı okurken uzun bir döneme yayılmıştı.Çok okumaya fırsat bulamamakla beraber,kısa kısa okuyabildiğimden,konudan hep kopuyordum.Ki bence bu durum maalesef ki kitabın tadını kaçıran en büyük etmen.Bu yüzden bitmesine az kala bırakmıştım.
Araf'ta ise durum biraz daha farklıydı.Bir süredir okumak istiyordum ama denk gelemiyordu.Apart arkadaşım Hazal'ın kütüphanesinde bulunca da direkt atıldım. Güzeldi.Farklıydı.Karakterlerin isimlerinden pek haz edememiş olsamda:) :P akıcıydı.
Yani şaka bir yana güzeldi.Elif Şafak'ın kaleminden başka dünyaları hayal etmek güzeldi.Bu sebeple firarperesti okumaya başlarken de hiç tereddüt etmedim.
Okumayanlar varsa kesinlikle öneririm.Tadı damağımda kaldı..:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder