Kötümser demiş ki bundan daha kötü olamaz, iyimser demiş ki olabilir olabilir..
17 Eylül 2010 Cuma
Bozca'ada..
Bozcaada'nın bende bambaşka bir yeri vardır.Kendimi bildim bileli adalar sevimli gelir bana.
Beyaz evler mavi panjurlar,girintili çıkıntılı büyük arnavut taşları,sabah garip bir huzurla
uyanmak..
Bundan beş sene evveldi sanırım ilk bozcaada ya gidişimiz.Annemin keşfettiği abimle ikimizinde
hadi bakalım görmekten zarar çıkmaz diyerek gittiğimiz sayfiye yeriydi.
Ertesi sene de tercihimiz bozcaadadan yana olmuştu.Sakin adahan pansiyonumuzda sevgi teyzenin,
serkan ve ercan abinin,fatma ablanın,adahanın selda ablanın o sıcaklıklarıydı belki de bizi oraya
çeken.
Sabah uyanılır tüm adayı saran enfes ada ekmeği, ki henüz o tatta bir ekmek bulamadım,ezine peyniri,
mis gibi reçel ve şuan ciddi anlamda özlemini çektiğim demleme çayla kahvaltı ettikten sonra mitos,
ayazma,yada koylardan birine denize girmeye gidilir.
(mermer koyu şiddetle tavsiye edilir.)
Akşam üzeri pansiyonda ya cümbür cemaat makarna haşlanır,yada balık yenir.Deniz sonrası
o mahmurlukla nasıl da güzel olur o yemeğin tadı.Üstüne mis gibi çaylar içilir.yemek sonrası az kestirirsin..
Saat ilerleyince ya şarabını alır kale dibine inersin,veya adahanın enfes müzikleri eşliğinde şarap yudumlarsın,
yada ayazma da plajda bir etkinlik vardır.
Eskiden bir de bar vardı iskelenin üstünde.Salhane..Orası da fena değildi hani.Adanın genç ruhu orda takılırdı..
Saatler geçtikçe güzelleşir ada.Şarap gibi bekledikçe siner güzelliği içine.
Sırf yazın değil kışa çeken vakitlerde de başkadır.Mesela Polente vardır.Tam adanın kalbinde.
Tavla keyfi başkadır orada..
Adada herşey başkadır aslında.Şuan sevgili annemle abim adadalar.Ben de St.Petersburg'da hasretle bu yazıyı
yazmaktayım.
Yanlış olmasın hayatımdan memnunum ama ne olursa olsun adada olmak isterdim.Çünkü ada bir başkadır..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder