
yoklamada neredeyse full yok yazan bir haftayı daha geride bıraktık.Tabii kimse
alışık değil melisin devamsızlıklarına..Arayan arayana "melis sen neredesin yahu.."
iki gün gitmemem olay oldu resmen.Saolsun arayan soranlardan..Gelelim koca bir haftaya..Çarşamba günü malum hastanedeydik yine.Onca kalabalık
insana kardeşim herkes mi kanser acaba düşüncesini dürtüyor sahiden..Şayet
saçma sapan bir kaç şeyle kendinize şu güzelim hayatı zehir edebilme
yetisine sahipseniz hakikaten danasınız diyorum!En basitinden annemin kemo seyansında
tanıştığı ve arkadaş olduğu bırcır bıcır birinin hikayesini üstü kapalı anlatmak istiyorum.
Çok çok şeker gözlerinin içi gülen kısacık saçlarıyla sempatisini ikiye katlayan annemin kemo arkadaşından bahsedeceğim.Güzel bir evliliği iyi bir işi varken,tam gençliğinin baharındA(28) bu nalet hastalığa yakalanıyor.Sevgili murat abi onunda bir göğüsünü apar topar alıyor ve o da acıbademde kemoterapi görmeye başlıyor.Maalesef hastalığını 3. evrenin sonlarında teşhis ediyorlar.Bu sebeple kemoları 6 saat sürüyor.Haliyle onca ilaç enjekte edilmesine bünyesi çok dayanamıyor ve 20 gün kadar yatağa yapışıyor.Zaten 21.Günü yine kemo var.Saçları,kaşları dökülüyor..Ve 4.seanstan sonra o çok sevdiği eşi,yerlere göklere koyamadığı ama aslında armut lafı bile az gelecek dangalak eşi ben sana bakamicam git annen baksın diyor.Ve bunca hengame arasında çifte yemiş kadar oluyor haliyle.Bu danayla hemen boşanıyor.Bu kısımda herhalde benim de eski danamla geleceğim böle olurdu diye düşünmeden geçemedim...Velhasılı 10-12 seans sonra ışın olayı ve şuan sadece kontrolleri sürmekte.gayet iyi.Saçları çıkmış.hayatta tanıdığım ikinci pozitif insan.Bunca şeyden sonra bile..:)
"..." ablacım sana tek bir söz söylemek istedim ama tabi uygun olmazdı buradan iletiyim her bayanın hayatından danalar geçer allı yeşilli..:):)







